
Merhaba sevgili Bilög, nasılsın?? Bende de ne tıkırtı varrr ne sıkırtı varrr. Fark ettim ki birkaç kişi (ismini vermek istemeyen Lokurlar) seni takip ediyormuş. Utanmadan söylediler. Ben olsam gizli okurdum ya bu insanları anlamak da güç. Ne bileyim o kadar yazdım ben bu bilöğü özel tutmak istiyorum, kimi hüzünlü kimi sımsıcak anılarımı, anektodlarımı, Erdem Bey'den aşırdığım ancelina coliğ-biğred pit fıkrağğlarımı yazacağım, psikolojik sorunlarımı anlatacağım bilmem ne dedim. 'aaa evet ben okudum takip ediyorum seni' falan dediler. Ayıp yani insanın biraz utanması olur. Bende var şahsen. Bugün dikkatimi çekti; mesela kızlar sırf bu ossurbiryan diye tabir ettiğim bazı arkadaşlar yüzünden (ossurbirci arkadaşlarıma hiçbir lafım yok, benim lafım kardeşim dediği kızlar üzerine fanteziler kuran ossurbiryan arkadaşlar) istedikleri dekolte bölgelerini açamıyorlar. Çocukların gözleri doğrudan memeye kayıyor, kadınlar da rahatsız oluyor haliyle. Yani hoşlanmadıkları bir adamın orasını burasını uzun uzun incelediğini fark eden NORMAL bir kadın (teşhirci değil) bundan hoşlanmaz. Rahatsızlık duyar. He hoşlandığı bi adam bakarsa çok hoşuna gider ama çaktırmaz. N'apsın çaktırsın da adını mı çıkarsın sevgilisi. Erkek milleti değil mi hepsi aynı diye sonra gelip bana ağlıyorlar ya :/ Bende bu konuda utanma yok gerçi, bir müddet sonra alışılıyor. Niye utanan kadın oluyor anlamıyorum ki?? Bakan adam da utanmamalı. Ama inceleyenler fena. Bir dikkat edin bak, nasıl bakıyorlar...Öyle bakan olursa elinizle şıklatın, böyle gözlerinize doğru, bana bak dercesine. Ama tabii ki abartırsa. Sonra kal geliyor vallahi. Denedim; komik olmuştu. Yıl 2010 hala gerdanıyla gurur duyamayan bir kız olarak yaşıyorum. Kötü espiriler dönüyor işte ''o kapatamaz orasını ateş basıyor'' yok efendime söyleyeyim ''göğsünü gere gere dolaşıyorsun yine Merveee keh kehhh'' gibi çirkin, kifayetsiz, yersiz insanlardan çıkan çirkin kifayetsiz yersiz söylemler. Virgülleri sen koy arada tamam mı üşeniyorum gece gece zaten bi buçuk gözlüyüm.
Neyse işte ben de dedim ki o zaman linkimi vereyim ortaya, giren girsin buraya. (yol geçen hanı diye bir bilög ismi olurmuş aslında) Yiğidin malı meydanda olur ne de olsa. Verdim linki her yere. Tıklayını öpücükleyeceğim! Tamam la kaçmayın öpücüklemem : (
Ben aslında yalnızlık ile ilgili bir yazı yazacakmışım, başlıktan gördüğüm kadarıyla. Ama bu konular nasıl memelere kadar geldi ben de anlamadım. Kelly Brook'u gördüm sinir oldum bugün yine vücuduna, ondan böyle oldu sanırım. Asabımı bozuyonn abla yağğ!
Şimdi bu konumuz değil, yalnızlık demiştim evet. Yani bu meret bulaşıcı hastalık gibi. Mesela ben Nirvana'nın Smells Like Teen Spirit marşını ne zaman dinlesem yalnızlık temasını hissederim. Ay fill sıtuğğpidd en kınteycıss diyince böyle bi yalnızlık havası alıyorum. Işıklar sönünce yaşadığı yalnızlığı çağrıştırıyor herhalde bilmiyorum. [ araypi kört kobeyn. seni çok seviyorum. ve özlüyorum. nedense ]
Bir yandan kışkırtıcı bir tarafı var. Sürekli düşünebiliyorsun mesela yalnızken. Bozulmasına imkan olmayan bir konsantrasyon. Bozulsa n'olur ki yine yalnızsın? Zararın en fazla kendine. Böyle bir ömür boyu yaşayabilirim ben diyorsun.
Bir yandan aslında yokmuş gibi. Çünkü paylaşım var ortada: Kendin. Kendinle paylaşıyorsun her şeyi. Çünkü insanı ancak kendisi tam olarak anlıyor. Beni tanıyorsun sen dediklerimiz bile aslında ne kadar yalan kendimiz varken...Kendisi mutlu ediyor insancığı. (Tam tersi de geçerlidir) Ben her zaman 'salak' gözüyle bakmışımdır mesela; ben kendimi anlamıyorum ki diyen insanlara. Ben de yapıyorum bu salaklığı sıklıkla. Bal gibi anlıyorsun da anlamamazlıktan geliyorsun sevgili Lokur...Ben kendimi kendimle paylaşmaktan daha fazla hiçbir şeyden hoşlanmıyorum desem yeridir. Bir film izlerken içimdeki Merve bundan aşırı derecede zevk alıyor, bir şey okurken Merve zevk alıyor yine, Merve yazıyor bunları ve mutlu oluyor falan. Tamam zeki, komik, entellektüel, sofistike, çekici, seksi kısacası mükemmel bi insan olduğumu herkes biliyor bunun farkındayım. Hani zor kadınım kabul!!! Zaten paylaşabileceğim alanlar da zor alanlar şimdi allah için. Öyle zeki, dürüst, Poe okuyan, Muse dinleyen, en sevdiği film Donnie Darko olan, sinemadan anlayan (david lynch, stanley kubrick vs), kumralımsı, deli deli bakan, güzel saçlı, mükemmel gülüşlü ve üçgen vücudunu benimle paylaşmak isteyen bütün heteroseksüel erkeklerle her şeyimi paylaşmaya açığım bunu biliyoruz tabii ki (Bilmeyenler ya da hatırlatmak isteyenler; bunu emesenlerinde ileti yapabilirler. Başvuru 537 833 ile başlayan numarama beyler biliyorsunuz) falan ama...Bunlar da bi yere kadar... Ben yine kendimi kendimle paylaşmak istiyorum yağ! Beni bi tek kendim sıkmıyor : ( Seni seviyorum Kendim : ( Ben bunları dillendirince ''kessss düşünmeyiii yeterrr'' gibi kırıcı, gücendirici, kimi zaman hüzünlendirici, sıcak, sımsıcak cevaplar işitiyorum. :/ Ama hissedince de bi kâra geçmiyor ki insan. ''ehe ehe ikisinin ortası olmalı'' gibi sıradan cümlelerle gelmeyin bana. Hayat net olmalı. Ayarsız bi netlik. Flu netlik. Anlatabiliyor muyum?? Ve diyorum ki bazen; ben aşık olamayacağım asla, bu gerçeği kabullenip yaşamıma devam etmeliyim. Aklım başımdan gitmeyecek hiçbir zaman. Yalnızlığımı özleyince hayatımdan insanları kovasım geliyorsa olamam ben aşık falan. Bencillik midir ki bu? Ve yine bazen; bir bakıyorum ki aşık olmuşum. Sonra Şekspır gibi 'Ahh içimdekiğ yüğceğğ Bıleyır Valdorf! Daha ne kadar Çak Bes'in peşinde sürünmek istiyorsun?' diyorum kendime. Bu sefer üzücü bir şeye dönüşüyor mutluluk. Feyzbıkta biriyle ilişkiye girmiş olan adını vermek istemediğim kankam :C :E :M :R :E (bunlar sımayli yanlış anlaşılmasın...) onu da mesela tebrik edesim gelmedi içimden. ''Ulan gel tebrik et feyste [Feys diyo evet : ( ]'' dedi. Zorla like dedirtecek bana. Ben der miyim LAYK?? ''Şimdi mutlu gibi gözüküyorsun ama geçici, çok heveslenme'' yazdım. Enişte bozuldu galiba! Nasıl üzüldüm anlatamam : ((((( Gerçekleri görmekle kalmayıp dillendiren dürüst bir kadın olmak bu dünyada tahmin edemeyeceğin kadar zordur Lokur! Sen sen ol; benim gibi olma. Sen; sen ol. Boşver beni. Güzel bi şey değil dürüstlük. Karşılığını göremeyeceğin şeyi niye veresin insanlığa, değil mi? Hak edene verilir! sloganın olsun...
Bu saçma sorunlarımı sevgili Tuna Kiremitçi'ye mi sorsam sevgili Aşk Doktoru Mehmet Coşkundeniz'e mi karar veremiyorum ahahahaha neyse...embesiller kitap yazıyor, ben bilög yazıyorum. Gerektiği gibi ağğğdil bir dünyağğ! Her şeyiyle hemi de...
derinden not: Nirvana'yı bir kez bile canlı izleyemeyecek olmak bana acı veriyor Lokur...
mağdem Kört Kobeyn aşkımdan bahsettik, her dinlediğimde ağladığım bir performansını izletmek isterim isteyene...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder